top of page

Boşanma Nedenleri - Evlilik Birliğinin Sarsılması Nedeni ile Boşanma

  • Yazarın fotoğrafı: Sefa YURT
    Sefa YURT
  • 30 Mar 2018
  • 2 dakikada okunur


Evlilik Birliğinin Sarsılması Sebebiyle Boşanma

Evlilik Birliğinin Sarsılması (TMK. md. 166 f.I-II), 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun düzenlediği nisbi boşanma sebeplerindendir. Evlilik Birliğinin Sarsılması (TMK. md. 166 f.I-II) aynı zamanda 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun düzenlediği genel boşanma sebeplerindendir.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun md. 166 f. I-II hükmüne göre, “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.

Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.”

Görüldüğü üzere kanun, evlilik birliğinin sarsılmış olması için iki şart aramıştır.

 Birlik Temelinden Sarsılmış Olmalıdır

 Ortak Hayatı Sürdürmeleri Eşlerden Beklenememelidir

Kural olarak eşlerden her biri boşanma davası açabilir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun md. 166 f. I hükmü kusura dayanan bir boşanma sebebi değildir. Yani eşlerden her ikisi de kusurlu olsa veya her ikisinin de kusuru bulunmasa bile boşanma davası açılabilir.

Ancak gerek öğretide, gerekse yerleşik Yargıtay içtihatlarında belirtildiği üzere, her ne kadar 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166. Maddesi ortak hayatın temelinden sarsılması durumunda eşlere boşanma davası açma hakkı verse de bu maddeyi, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında belirtildiği üzere, tamamen kusurlu eşin de dava açıp, kendi lehine boşanma hükmü elde edebileceği şeklinde yorumlamamak gerekmektedir. “Türk Medeni Kanunu’nun 166. Maddesi hükmünü tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak ve değerlendirmemek gerekmektedir.Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer.”

Şimdi, yukarıdaki Yargıtay içtihatını da dikkate alarak, dava açılabilmesinin şartlarını kısaca maddeler halinde verecek olursak:

 Davacı tam kusurlu olmamalıdır.  Davalı kusursuz olmamalıdır.  Davalının az da olsa kusuru bulunmalıdır.  Az kusurlu davalının açılan davaya itiraz hakkı bulunmamalıdır.(TMK. md. 166)

Evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında boşanma sebebi oluşturan davranışlar ise her ne kadar 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda sayılmamış olsa da, boşanma konusu davranışlar bu güne kadar gerçekleşen uygulama ile Yargıtay 2. Hukuk Dairesi tarafından içtihatlar yoluyla belirlenmiştir. Genel olarak bunlar:

 Duygusal Şiddet  Ekonomik Şiddet  Cinsel Şiddet  Fiziksel Şiddet  Sosyal Şiddet  Görsel Şiddet

Görüldüğü üzere evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında boşanma sebebini oluşturan davranışlar aynı zamanda şiddet içeren bir davranışı bünyesinde barındırmaktadır. Şiddet çok boyutlu olduğu kadar aynı zamanda çok türlü bir kavramdır. Şiddet, kişinin onuruna, bedensel bütünlüğüne, özgürlüğüne, yaşam hakkına, güvenliğine ve cinselliğine yönelik zorlayıcı, saldırgan ve tecavüzkar davranışların bütünüdür.

Comments

Couldn’t Load Comments
It looks like there was a technical problem. Try reconnecting or refreshing the page.
bottom of page